Tarihinin sürekliliğini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmeye mahkumdur. Hafızası parça parça kopmuş bir akıl hastası gibi geçmişiyle, hatıralarıyla ve benliğini terkip eden bütün varlık unsurlarıyla ilgisi kesilmiştir.Tarih, coğrafyanın dördüncü boyutudur, ona zaman mana verir.Tarih; kralların, generallerin çiftliği değil, milletlerin tarlasıdır. Her millet geçmişte bu tarlaya ne ekmişse, gelecekte onu biçer.Tarihçiler için ilk yasa, hakikat olmayanı ağza almamaktır, ikincisi doğru olan bir şeyi örtbas etmemektir, bunlardan başka yazdığı bir şeyde taraf gütmemek ve kiı beslememektir.Tarih, geçen zamanların şahididir, onun gerçeklerini aydınlatır, anıları meydana çıkarır, günlük yaşamımıza yol gösterir ve eski zamanlardan bilinmeyen olayları anlatır.Tecrübe ve tarihin öğrettiği şudur: İnsanlar ve hükümetlerin hiçbir zaman tarihten bir şey öğrenemedikleri veya onlardan çıkarılan prensiplere göre davranamadıklan.Tarih, insanların düşlerinin en aydınlık olanlarını gerçekleştirmek için giriştikleri, umutsuz bir çabadan başka bir şey değildir.

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s