Adamın biri Lokman Hekim’im yüzüne, kalın ve çatlak dudaklarına dikkatle bakarak onu hakir görmek istemiş. Hazreti Lokman, bu ham adama kızmadan şu hikmetli karşılığı vermiş: ‘Yüzümün siyah, dudaklarımın kalın ve çatlak olduğuna hakaretle bakma! Çünkü onları ne ben boyadım ne de ben çatlattım. Benim elimde olan, o kalın dudaktan kötü söz çıkarmamak, o siyah yüzü, yanlış bir işle utandırmamaktır. Kalbim beyaz, sözüm inci gibi olduktan sonra, yüzümün siyah, dudağımın kalın oluşunun ne ehemmiyeti var?Taş döşenmiş bir yokuştan aşağıya doğru iki fıçı yuvarlanır. Fıçılardan birinden fazla ses çıkmaz; fakat öteki tangır tungur yuvarlanarak kulakları sağır eden büyük bir gürültü koparır. Yokuşun altında hadiseyi seyreden iki kişiden biri, öbürüne sorar: ‘Peki ama neden şu fıçı bu kadar ses çıkarıyor?’ Öbürü cevap verir: ‘Çünkü aziz dostum! Bu fıçı boştur da ondan!’